8 Nisan 2009 Çarşamba

FOLKLOR ve YÖRESEL OYUNLAR

Çukurova'nın milli oyunu halaydır. Halay davul ve zurna eşliğinde oynanmaktadır. Halayda baştaki oyuncuya büyük yük düşmektedir. Çünkü; baştaki oyuncu zaman zaman ortaya çıkarak çeşitli figürler sergiler. Bu figürler davulun ritmine göre hızlanmakta yada yavaşlamaktadır.
Türk folklorunda her oyunun bir tarihi geçmişi , bir hikayesi vardır. Yöre oyunlarında üç sayısı çok önemlidir. Oyunlarda hareketler üçle özleşmiştir . Üç defa oturulur, üç ayak atılır, üç defa vurulur....vb. gibi...

Bu yörede oynana başlıca oyun türleri şunlardır;
Üç ayak, Lorke, Kırıkhan, Serçe, Kaba Sarhoş, Hasan Dağı, Şirvani, Ceyhan garibi, Pekmez, Yağlı Kenar , Gel Gel, Temir, Ağa, Acem, Çifte Telli, Kına, Adanalı, Sinsin, Solak, Depki Halayı, Köroğlu, Hoş Bilezik, Topal Kuz, Mengi,..vb. gibi...

Halay başlamadan önce ya da halayın ortasında söylenen uzun havalar vardır.Bunlara örnek verecek olursak: Ceren , Garip, Döne Gelin, Alo Paşa, Kele Dezze, Medine...vb. gibi

Oyunlar Köy düğünlerinde ayrı ayrı oynanırken, salonlarda kadınlı erkekli karışık oynanır...

SU ÜRÜNLERİ

Ceyhan'da tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır. Ağaçpınar ,Tatarlı, Kösreli'de alabalık yetiştiriciliği yapılır. Ceyhan,Kadirli yolu üzerindeki göletlerde de çeşitli tatlı su balıkları avlanmaktadır.
Ceyhan'ın denizle kıyısı olan köylerinde deniz balıkçılığı da yapılmaktadır...

MERCİMEK HARASI VE TARİHİ

Bu işletme 1898 yılında II.Abdulhamit emri ile ANAVARZA ÇİFLİKATI HÜMAYUNU ASKERİSİ adı altında kurulmuştur .Anavarza ve civarındaki Ceyhan nehrinin devamlı yatak değiştirdiği sazlık ve kamışlık arazi II.Abdulhamit'in iradesiyle çiftlik namına tapuya kayıt edilmiştir. Daha sonra Handeresi ,Sarıçam dolayları, Yılankale ve havalisi ,Adalı ve Bebeli arazilerinin de katılmasıyla tapu kayıtlarına göre 880 000 dönüm araziye sahip bir işletme kurulmuştu. Bu işletmenin arazi haritası incelendiğinde 1 104 660 dekarı bulmaktadır...

Bu çiftlik kurulduğu sıralarda Saimbeyli (Haçin) ermeni bölgesiydi. Kozan'da da Ermeniler Türklerden fazlaydı. Haçin ve Kozan Ermenilerinin Ceyhan ve Misis ovasına inmeye başlaması karşısında bu çiftlik bir sivil askeri üst olarak ermeni ilerleyişini durduracaktı...

Bazıları tarafından kızıl sultan olarak adlandırılan Abdulhamit Han'ın Türkçü tavrını bu uygulamasıyla da bir kez daha görüyoruz....

Bu işletmenin sahip olduğu arazi 1898 yılına kadar göçer aşiretlerinin ve civar köylerin merası olarak kullanılmakta idi. Bu yıldan sonra kuruluş amacına uygun olarak ordunun ihtiyaç duyduğu atların yetiştirilmesi konusunda çalışmaya başlanması için çiftliğe iyi eğitilmiş iki tabur asker verildi. Tamamen sivil olan askerlerin başındaki sivil subaylarda tecrübeli ve iyi tarımcı insanlardı.

1889 yılından önce bu ovaya ilk iskan teşebbüsü 1846-1847 yılları arsında birkaç yüz çadırlık Bozdoğan aşiretinin yerleşmesi ile başlamıştı. Daha sonra 1853-1856 Kırım Savaşı'ndan sonra bölgeye Kırım Bölgesinden , Türkistan'dan ve Kafkaslar'dan Müslüman muhacirler buralara gelerek şimdiki Ceyhan'ın bulunduğu yerde Yarsuat Kasabasını kurdular.
Bir kısım Kafkas ve Kırım muhaciri ise Mercimek ve Mangıt yörelerine yerleştiler. İşte bu muhteşem büyüklükteki çiftliğin kurulduğu yerlerde kuruluş tarihine kadar göçebe Yörükler ve Kırım ile Kafkas muhacirleri yaşıyordu.

Çiftlik kurulduktan sonra burada yaşayan vatandaşlardan vergilerini tahsil etmek için Anavarza Kalesi surları içerisinde askeri garnizon kuruldu. Bu gelişmelerden sonra Sultan çiftliği Harası'nın ve çevredeki vatandaşların damızlık aygır ihtiyacını karşılamak için aygır çiftliği kuruldu.
1895 yılında bugünkü hara merkezine idari merkez yapıldı ve Anavarza surları içerisindeki garnizon da buraya taşındı. Çiftliğin ihtiyaçları ise başta sazlık ve kamış satışları olmak üzere yayla icarları,fırın,bakkaliye, çırçır fabrikası geliri ve kahvehane işletmeciliğidir.

Haranın işletmesi bu şekilde meşrutiyete kadar devam etti. Meşrutiyetle birlikte bu harada diğer emsalleri gibi lağv edilerek çiftlikteki hayvanlar satıldı. Çiftlik bu durumu ile her yıl büyük zararlar açıyordu. Hara nihayet 1913 yılında 75 yıllığına Fransızlara kiraya verildi. Fransız Şirketi daha yerleşmeden İttihat ve Terakki haranın gerçek kuruluş amacını hatırladıkları için Fransızların yerleşmesini önlemek için çevredeki köyleri ayarlayarak onları Fransızlara karşı ayaklandırdı ve Fransızları buralara yerleştirmedi.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Adana yöresini işgal eden Fransızlar tekrar haraya yerleşmek istedilerse de Kuvay-ı Milliye çetelerinin ani baskınları karşısında bunu başaramadılar.

Bu aradaki boşluklardan istifade eden civar köylüler hara arazisini üzerinde ekip biçmeye devam ediyorlardı. 1927 yılında Anavarza'da mevcut kışla ve depolar 5000 lira gibi cüzi bir meblağ mukabilinde hazinece satılmıştır.

Ziraat Vekaleti (Bakanlığı) ıslah müesseselerinin yeniden kurmaya başladığı zaman Çukurova'nın hayvan yetiştirmeye müsait durumu nazarı dikkate almış ,Vekalet Müsteşarı İhsan Abidin Bey'in teşviki ile 1927 senesinde Vekiller Heyeti kararı ile bu geniş saha hara tesisi maksadı ile Ziraat Vekaletine devredilerek 1929 yılı sonunda çiftlik binalarında Mercimek Aygır Deposu tesis edilmiş ve Atatürk'ün hediye ettiği 2 aygırla depo faaliyete başlamıştır.

Vekiller heyeti kararı ile devredilen arazi, eski Çukurova Askeri Çiftliği'nin bütün hudutlarını kapsıyordu. Ovada ziraatın ilerlemesi ,nüfusun artması ve köylerin çoğalarak büyümesi ile arazi ihtiyaçları artmış , ihtiyaç sahibi köylülerin şikayetleri üzerine , hara için 80 000 dönüm arazinin kafi olduğu karar kılınarak fazla arazilerin komisyon kurularak köylülere dağıtılması kararlaştırılmıştır.(1930) Bunun gibi sebeplerle (idarenin arazisini ekip biçememesi, sınır tecavüzleri ,topraksız köylüye toprak dağıtımı,hazine avukatlarının umursamazlığı sonucu mahkeme kararları..) haranın arazi varlığı 37 000 dönüme dönüştürülmüştür.

1983 yılında Devlet Üretme Çiftlikleri ile hara ve inek hanelerin birleşmesi sonucu TİGEM 'e bağlı ÇUKUROVA T.İ.M. (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ) adı altında tarımın ihtiyaç duyduğu tohumluk ve damızlık üretimine başlanmıştır. TİGEM 1994 YILI sonuna kadar Kamı İktisadi Kuruluşu statüsünde iken bu tarihte çıkarılan 4046 sayılı özelleştirme kanun ile Kamu İktisadi Teşebbüsü ( K.İ.T ) haline getirilmiştir...

HAYVANCILIK

Ceyhan'da hayvan yetiştiriciliği çok yaygındır. Çünkü Ceyhan nüfus yapısını incelediğimizde önemli bir miktarda Yörük nüfusunun Ceyhan'da iskan edilmiş olduğunu görürüz. Ceyhan'da yoğun olarak beslenen hayvanlar sokaklarda gezmektedir...

Koyun yetiştiriciliği Yörüklerin yoğun olduğu köylerde halâ yaygın olarak yapılmaktadır.
Ceyhan'da at yetiştiriciliği de önemli bir uğraştır. Türkiye'de bir çok defa gazi koşusu nu Ceyhan'da yet,işen atlar kazanmıştır. 150-200 bin metrekare alana kurulu yarış atı yetiştirme çiftliği Türkiye 'deki ender çiftliklerdendir. ..

Yarış severlerinin yakından tanıyacağı Thunder Bold, The Best,Dilun,Bartrobel,Kurtkan,Mehter Marşı,Suyun Bige, Tam Bulot... ve onlarcası Ceyhan'dan çıkmıştır..

MEYVECİLİK

Ceyhan ve çevresi önemli bir meyve üretim merkezidir. Üretilen başlıca meyveler şunlardır;
Turunçgiller: Turunçgiller (portakal,limon,mandalina,greyfurt vb.) zaten Akdeniz bitkisi olduğu için Ceyhan'da tarımı çok yaygındır. Üretim fazlası turunçgil Türkiye iç piyasasında tüketilmektedir...

Karpuz: Karpuz üretiminde Ceyhan Türkiye pazarında önemli bir paya sahiptir. Ceyhan'da Karpuz hem serada hemde açık alanda yetiştirilmektedir...

Ceyhan Karpuzu Türkiye iç piyasasında tüketildiği gibi dış piyasaya da ihraç edilmektedir.

Ceyhan Belediyesi bu kadar meşhur karpuzunu tanıtmak için festival düzenleme hazırlığındadır.
Nar: Ceyhan'da yetiştirilen ve ekonomik değeri olan bir meyvedir .Özellikle İsalı Köyü'nün tatlı Çokçapınar Köyü'nün mayhoşu (ekşimtırak) narı meşhurdur.

Hurma: Ceyhan ve çevresinde yetiştirilen önemli meyvelerden biridir.

Ceyhan'da yetiştirilen diğer meyveler ise yenidünya, erik, şeftali,kayısı,vb. dir.

SEBZECİLİK

Ceyhan'da; Türkiye Coğrafyasında yetişen bütün sebzeler yetişebilmektedir. Belli başlı sebzelerden bahsedecek olursak ; patlıcan, domates, kabak, salatalık, karnabahar, soğan, patates, fasulye, bamya, havuç, lahana.vb..

Ceyhan'da son yıllarda seracılık da çok gelişmiştir. Özellikle Kurtpınar, Sarımazı,Kıvrıklı,Karcılar...vb. köylerde seracılık yaygın olarak yapılır. Son yıllarda Devlet de seracılığı desteklemek için krediler vermeye başlamış, buda seracılıkla uğraşan nüfus da büyük bir artışa vesile olmuştur..

ENDÜSTRİ BİTKİLERİ

Ceyhan'da yetişen başlıca endüstri bitkileri şunlardır;

Soya : Ceyhan'da en fazla üretilen endüstri bitkisidir. Soyada mısır gibi iki ayrı zamanda ekilmektedir. Sulama imkanının olduğu bütün alanlarda tarımı yapılabilmektedir. Soya yaygın olarak yağ ve yem sanayinde kullanılmaktadır.

Pamuk : Ülkemizde önemli miktarda pamuk yetiştirilen şehirlerden biri olan Ceyhan; çevresinde de pamuğa dayalı sanayi kuruluşlarını barındırmaktadır. Son yıllarda tüm Çukurova'da olduğu gibi Ceyhan'da bazı sebeplerden (işçi sorunu,fiyat problemi) dolayı pamuk üretimi düşmüştür.
Susam : Ceyhan'da sulama imkanının zor olduğu kesimlerde susam tarımı yaygındır. Susamda iki ayrı dönemde ekilebilmektedir...

Üzüm : Son zamanlarda ekimi hızlı şekilde yaygınlaşan meyvelerdendir. Profesyonel yöntemlerle üzüm yetiştiriciliği yaygınlaşmaktadır...

Yer Fıstığı : Ceyhan, önemli bir yer fıstığı üretim merkezidir. Yer fıstığı üretimi son birkaç yılda önemli miktarda artmıştır. Yer fıstığının da diğer ürünler gibi iki ayrı zamanda ekilebilmesine rağmen yaz dönemi üretimi daha yaygındır...

Diğer endüstri ürünlerinden olan zeytin, incir,ayçiçeği...vb. Ceyhan'ın kendi iç piyasasında tüketilmektedir.